
Binali Yıldırım’ın 4 Yıl Önce Yaptığı Konuşmayı Cumhurbaşkanı Erdoğan Yeniden Yaptı!
Binali Yıldırım’ın 4 yıl önce bir konferansta verdiği ‘’sosyal medya’’ başlıklı konuşmayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yine bir konferansta ‘’sosyal medya’’ başlığı altında konuşarak seslendirdi.
16 şubat tarihinde yapılan törende Cumhurbaşkanı Erdoğan açılış konuşması olarak şunu söyledi; “Gençlerimiz arasında sosyal medya dili geçerli bir yazı diline dönüşüyor.” Dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan İle Binali Yıldırım’ın Konuşması Birebir Aynı!
Erdoğan’ın yapmış olduğu bu konuşma daha öncesinde Binali Yıldırım, 2017 yılında yapmıştı. Binali Yıldırım’ın yaptığı konuşma ile birebir aynı olan konuşma sosyal medyada çok fazla dikkat çekti. Özellikle Twitter üzerinde çok fazla virali yapılan konuşmanın videosu binlerce profilde tekrar tekrar rebloglanarak diğer insanlara ulaştırıldı.
‘’Sosyal Medya Hayatımızı Olumsuz Yönde Etkiliyor’’ Vurgusu
Sosyal medya bildiğiniz üzere ‘’bataklık’’ olarak tabir edilmekte. Pandeminin hayatımıza etkisiyle beraber sosyal medyada çok daha fazla zaman geçirmeye hatta hayatımızın büyük bir bölümünü sosyal medya uygulamalarına yer ayırdığımızın vurgusu yapılan konuşmada Türkçe’nin ne kadar yozlaştığı hakkında bilgiler verildi. Zaman zaman diğer ülkelerin siyasetçileri de bu tür konuları ele alarak çalışmalar ve konuşmalar yapıyor fakat Recep Tayyip Erdoğan’ın yapmış olduğu konuşma 2017 yılında yapılan Binali Yıldırım’ın konuşmasıyla aynı konuşma olunca fazlasıyla dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medyanın dilimizi yozlaştırdığını ve bu yozlaştırma olayını gençlerin çok fazla tercih ettiğini vurguladı. Gençlerin dış dünya ile bu kadar çok iletişim halinde olması dilimizin yozlaşmasına neden oluyor. Binali Yıldırım ise yaptığı konuşmaya 2017’de şöyle başlamıştı; Anlamsız kısaltmalar, aralara serpiştirilen yabancı kelimeler, bozuk cümleler, saçma ifadeler günden güne sıradan hale geliyor. Dilimizi kısırlaştıran, nesiller arasındaki iletişimi yok eden, Türkçe'den ziyade nevzuhur bir kuş dilini andıran bu çürümeye 'dur demek' mecburiyetindeyiz.”